''Tüm çağların en iyisiydi bu,aynı zamanda en kötüsü de...Bilgeliğin çağıydı,aptallığın da...İnancın dönemiydi ve inançsızlığın da...Mevsim hem karanlığın,hem aydınlığın mevsimiydi...Umudun baharını,umutsuzluğun kışını yaşıyorduk.Her şey geleceğindi,gelecek ise hiçlikti.Hepimiz Cennet'e gidiyorduk ya da tam tersine Cehennem'e...Gün bugüne o denli benziyordu ki...''
Birinden inip bir diğerine atlıyorduk tüm uydurma çağların,her şey gerçeklikten olabildiğince uzaktaydı.Her yüzyılda bambaşka isimde bir çağa girecek kadar bir başka çağı tepeden tırnağa yaşadığını sanıyordu Ademoğlu..Akıl çağını,matematik çağını ve teknoloji çağlarını geride bırakmıştık.Her çağın adına bilimin bir başka adını koyuyorduk.Her çağda doğadan daha fazla kaçıyorduk.Oysa ki yaşanmış her yüzyılda aynıydık.Değişen bir şey yoktu.Düşünceler,duygular ve tepkiler aynıydı.Ama kaçıyorduk bu gerçekten.Doğallık korkutuyordu bizi.Çağlar boyunca uzaklaşıyorduk doğamızdan. Modernleşme önüne geçilmesi mümkün olmayan bir son oluyordu hepimiz için.İlkellik zihinlerimizde sadece güzel bir anı olarak kalmaya başlayacak.Özleyeceğiz onu.Oysa ki özümüze dönmenin tek yoluydu ilkellik.Şimdiyse şifresini bilmediğimiz bir kasaya kilitliyoruz onu. İlkelliğimizden geriye kalan tek şey Ademoğlu'nun kendisi,değişmez tutkuları ve hırsları olacak.Güç ve iktidar istemi devam edecek.İhanetler,para hırsı,intikam ve Adem'in iki geçimsiz oğlundan bu yana süregelen cinayetler etkisini koruyacak.Kaybolmayacaklar hiç bir zaman.Sadece dönemin şartlarına uyum sağlayacaklar.Elmas tüccarları,uyuşturucu pazarlayanlar ya da köle ticareti yok olmadı hiç bir zaman,yok olmayacak da.Hepsi şekil değiştirecek,her çağda ayrı bir maske takacaklar.Yaşadığı döneme uyum sağlayan efendilere ve kölelere sahip olacağız ve zamana uyum sağlayan yönetim şekillerine...Sistemin ya da Tanrı'nın yönetim şekli...Ve bizler; bilgeliğin ve aptallığın çağını yaşadığımız bu yüzyılda korkuyla yönetilmiş bir nesil olacağız.Korku çağını yaşayacağız.Korkuyla doğup,korkuyla yaşamış ve korkuyla ölmüş olacağız.
Korkuyla yönetilen bir çağda yaşıyoruz.İnsanı korku yönetiyor.Doğumumuzda kıçımıza vurarak,öldüğümüzde aynı kıça pamuk tıkayarak korkutuyorlar bizi.Bütün dertleri anlaşılmaz bir şekilde kıçımızla.Sobaya elimizi sürersek yanacağından korkmakla başlıyoruz,yaramazlık yaptığımızda öbür odadan yetişecek olan kendini çocukların uslu durmasına adamış hayaletlerle devam ediyor korkumuz.Tanrı'nın bizleri,sevmediği putlardan birisi haline dönüştürmesinden korkuyoruz sonra.Din adamları ibadethanelerde korku yayıyor.''Zina yapmak,içki içmek Cehennem'e götürür''.Devlet korkuyu aşılıyor halkına.İdamlar ve hapishanelerle korkutuyor insanları.Hapishaneler suçun cezası için değil,rejimin intikamı ve bir sonraki suçluya korku salmak için vardır.Televizyonlarda ve gazetelerde tüm haberler bir şeylerden korkmamız için var.Okul müdürleri, alıyor korkutma görevini gençlik yılarında,disiplin cezaları,ders notları giriyor devreye.Üniversite yıllarında iyi bir fakülte eğitimi almazsak sefalet içinde bir yaşam süreceğimizden korkuyoruz.Hayallerimize koşarsak, aç kalacağımız korkusu dizginliyor bizleri...Hayatın bu döneminde para kullanılıyor korkutmak için.İş hayatında hak aramanın işten kovulmaya sebebiyet vereceği korkusunu yaşıyoruz sonra.Korkuyla yaşıyoruz.Parayla,cezayla,sevgiyle,sevgisizlikle, yalnızlıkla korkutuluyoruz.Korkudan kaçmak imkansız.Yazılı kurallardan çok korku kuralları önemli oluyor insanın yönetimi için.Oysa ki en başında sobaya elimizi sürüp yancağını kendimiz öğrenebilseydik eğer her şey bambaşka olabilirdi.
Sabah kahvaltımızda korku yiyoruz,yatağımıza girdiğimizde aklımızda korku var.Sokağa çıktığımızda korku kaplıyor vücudumuzu.Sebze yemezsen hasta olursun,sevişirsen AIDS olursun,alkollü araba kullanırsan ölürsün.Sigara içersen akciğerlerin paslanır.Hakkını ararsan kovulursun.Düşünürsen yalnızlaşırsın.Karşı gelirsen ezilirsin.Mücadele edersen ölürsün.Terkedersen birilerini üzersin.Korkmazsan dışlanırsın.
Ve işe yarıyor.Neyden,niçin kaçtığını bilmeyen korkak nesiller türüyor Dünya'da.Yönetilmesi kolay insanlar kaplıyor sokakları.Yapacağı yanlışın sonucundan habersiz yetişiyor İnsanlık.Doğruları,yanlışları ve ahlak anlayışları,başkalarının anlattıklarıyla oluşuyor.Ve özgür iradeden uzak yaşıyor İnsanlar.Korkusundan,zincirlerinden habersiz kendilerini özgür sanan İnsanlar... Bulundukları durumdan oldukça memnun İnsanlar...Kuralsız yönetilen,birbirlerine fazlasıyla benzeyen,farklı olmaktan,farklı yaşamaktan kaçan İnsanlar,korkuyla sakatlanmış İnsanlar,birbirlerinden korkan İnsanlar,kendilerinden korkan İnsanlar...
This entry was posted
on 23 Kasım 2011 Çarşamba
at 00:17
. You can follow any responses to this entry through the
comments feed
.